Ortaca Halk Eğitim Merkezi

Ancak ne yazık ki bu kıymetli yapıların değeri her zaman bulunduğu fiziki koşullarda yeterince karşılık bulmuyor. Bunun en net ve düşündürücü örneklerinden biri de Muğla'nın Ortaca ilçesinde yaşanıyor.

Ortaca Halk Eğitim Merkezi, Ortaca Merkez’de bulunan Belediye İş Hanı’nın en üst katında, yani 3. katta hizmet vermeye çalışıyor. Dışarıdan bakıldığında devletin sunduğu imkanlar kâğıt üzerinde oldukça güçlü görünse de, pratikte durum kamu vicdanını rahatsız edecek düzeyde. Zira orta yaş üstü kursiyerlerin çoğunlukta olduğu halk eğitim kurslarına katılmak isteyen vatandaşlar, önce üç katı merdivenle aşmak zorunda kalıyor. Asansör yok. Zeminden üçüncü kata çıkan kursiyer daha kursa başlamadan adeta nefes nefese kalıyor, enerjisini merdivenlerde tüketiyor. Bu fiziksel zorlukla mücadele eden birey, eğitime bir adım geriden başlıyor.

Üstelik bina sadece ulaşım açısından değil, yaşamsal koşullar bakımından da oldukça elverişsiz. 3. kattaki yer, fiziki görünümü ve havasızlığı ile Amerikan filmlerindeki çok katlı cezaevine andırıyor. Özellikle yaz aylarında tavanın üzerine bastıran yoğun sıcaklık, tüm merkezin havasını bunaltıcı hale getiriyor. Klimaların çoğunun çalışmadığı kurs odalarında ne kursiyerler ne de eğitmenler nefes alacak ortam bulabiliyor. Bu durum sadece öğrenme motivasyonunu değil, sağlığı da tehdit eder boyuta ulaşmış durumda. Gelen pek çok vatandaş, birkaç hafta sonra ya bu koşullara dayanamadığı için kursu bırakıyor ya da hiç kayıt bile yaptırmıyor. Hal böyle olunca, halk eğitim merkezinin hem itibarı hem de işlevi günden güne kayboluyor.

Oysa eğitim anayasal bir haktır. Devlet, vatandaşına bu hakkı eşit, erişilebilir ve onurlu biçimde sunmak zorundadır. Halk eğitim merkezleri sadece kurs verilen yerler değil; insanların hayata yeniden tutunduğu, kendini geliştirdiği, bazen de evine ekmek götürecek mesleği öğrendiği kurumlardır. Ortaca'da faaliyet gösteren halk eğitim kurslarına katılan birçok vatandaş aldığı eğitimle iş kuruyor, aile bütçesine katkı sağlıyor. Böylesi anlamlı bir hizmetin, böyle yetersiz ve ulaşılması zor bir mekânda sunulması kabul edilebilir değildir.

Ortaca Belediyesi’nin iş hanındaki 3. katı halk eğitim merkezine tahsis etmesi iyi niyetli bir adımdır, takdir edilmelidir. Ancak yetmez. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de artık inisiyatif alarak İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile koordineli şekilde bu soruna kalıcı ve insan onuruna yakışır bir çözüm üretmesi şarttır. Halk eğitimin, tam donanımlı ve erişilebilir bir binada, herkesin rahatça ulaşabileceği bir ortamda hizmet vermesi kamu vicdanının bir gereğidir.

Devletin vatandaşına sunduğu eğitim hakkı, sadece öğretmenle, sınıfla değil; o sınıfa ulaşımın kolaylığıyla, ortamın uygunluğuyla ve verilen değerin fiziki mekâna yansımasıyla ölçülür. Ortaca’da halk eğitime giden vatandaşlar şu anda bu hakka ancak büyük bir efor ve sabırla ulaşabiliyor. Eğitim ortamı, insanı öğrenmeye teşvik edecek nitelikte değil. Bu durumun daha fazla sürmesine kamu vicdanı sessiz kalmamalı.

Ortaca Halk Eğitim Merkezi, bu ilçenin gelişim umutlarından biridir. Onu üç kat yukarıya sıkıştırmak değil, ilçenin merkezine, kalbine layık bir şekilde yerleştirmek gerekir. Aksi takdirde halk eğitimin değeri sadece tabelada kalır, içinde insan olmayan, eğitim verilemeyen bir bina olarak tarihe karışır...  24.07.2025

Sevgilerimle                                                                              

Gazeteci Ali ERTURAN

gazetecialierturan@gmail.com