Gazeteci Ali ERTURAN


Muğla Çevre Şehircilik İl Müdürüyle Kaçak Yapılar Görüşmesi

Muğla bölgesinde hızla artan kaçak yapılaşma, yalnızca bir şehircilik sorunu değil, aynı zamanda bir sistem sorunu olarak da karşımızda duruyor.

18:31:13 | 2024-12-27

Muğla bölgesinde hızla artan kaçak yapılaşma, yalnızca bir şehircilik sorunu değil, aynı zamanda bir sistem sorunu olarak da karşımızda duruyor. Bu konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde iki yazı kaleme almış ve ilgili makamlara bu sorunun nasıl çözüleceğini sormuştum. Ancak elde ettiğim cevapların yetersizliği, bu meselenin derinliğini ve çözüm yollarındaki karmaşıklığı bir kez daha ortaya koydu...

İlk yazım, 27 Kasım 2024 tarihinde TR6 Haber'de "Muğla’da Kaçak Yapılaşmanın Önüne Geçilemiyor"başlığıyla yayınlandı. Yazımın ardından Muğla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Sayın Ömer Bolat ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Kendisine Muğla’da 20 binden fazla olduğu tahmin edilen kaçak konutların akıbetini ve bu konuda nasıl bir yol izleneceğini sordum. Sayın Bolat, beni makamına davet ederek yüz yüze konuşmayı önerdi...

İkinci yazım ise 9 Aralık 2024 tarihinde Muğla Haber Ajansı’nda "Kaçak Yapıların Akıbeti Ne Olacak?"başlığıyla yayınlandı. Bu yazıda, telefon görüşmemizden ve aldığım bilgilerden bahsetmiştim. Ancak bu yazının ardından da kaçak yapılaşma konusundaki belirsizlikler ve sorularım cevapsız kalmaya devam etti...

Son olarak 26 Aralık 2024 günü saat 15:40’ta Sayın Ömer Bolat ile makamında bir araya geldim. Kısa metrajlı bu toplantıya il müdür yardımcısı ve şube müdürü de katıldı. Görüşmede herkesin merak ettiği şu iki temel soruyu yönelttim:

  1. Kaçak konutlara ne olacak? Nasıl bir yol izlenecek?
  2. Muğla bölgesinde kaç adet kaçak konut var? İlçe ilçe sayıları nedir?

Ancak ne yazık ki bu sorularıma net cevaplar alamadım. Belki de hüsrana uğradığımı düşünebilirsiniz, fakat benim için bu da bir gelişmeydi. Çünkü her yeni bilgi kırıntısı, bu meseleye dair daha fazla soru sormam ve çözüm arayışımı sürdürmem için bir motivasyon kaynağı oluyor...

Görüşmede, kaçak yapıların iki türde sınıflandırıldığı ifade edildi:

  • Sıfırdan yapılan kaçak yapılar,
  • Ruhsatlı olup da proje dışına çıkılarak yapılan eklemeler.

Her iki tür de kaçak yapı olarak değerlendiriliyor. Ancak sıfırdan yapılan kaçak yapıların sayısına dair net bir bilgiye ne il müdürü, ne müdür yardımcısı, ne de şube müdürü sahipti. Bunun yanı sıra, yıkım işlemlerinin tamamen belediyelerin sorumluluğunda olduğu ve bu görevin onların inisiyatifinde olduğu belirtildi. Müdürlükten tatmin edici bilgiler alamadığım gibi, Sayın Ömer Bolat, Bakanlık Basın Müşaviri’nden daha net bilgiler alabileceğimi söyleyerek bana müşavirin telefon numarasını verdi. Bu durum, topun taca atıldığını düşündürse de, benim için bir adım daha atmaya vesile oldu...

Evet, belki bu görüşme sonuçsuz gibi görünebilir. Ancak benim için her adım bir gelişmedir. Bu meseleyle ilgili mücadelemi sürdüreceğim ve Allah’ın izniyle bu işin peşini bırakmayacağım. Basın müşaviriyle görüşmekle kalmayıp, gerekirse Bakan Bey’e de mikrofon uzatacağım...

Görüşmede dikkatimi çeken bir diğer nokta ise şu oldu: İl müdürü, kaçak yapıların yıkılacağını ifade etti. Ancak yıkım işlemlerinin zaman aldığı ve belediyelerin bu işi ağırdan aldığı ima edildi. Belediyeler açıkça suçlanmasa da, bu konuya dair üstü kapalı ifadeler kullanıldı. Peki, belediyelerin bu kaçak yapılardan haberi yok mu? Belediye başkanları ya da çalışanları, kendi ilçelerinde olup bitenlerden bihaber mi? Elbette hayır. Kendi bölgelerinde gezerken neyin ne olduğunu herkes çok iyi biliyor. Hatta, son yerel seçimlerden önce bir belediye başkanının vatandaşlara, “Kaçak ev yapın, bugüne kadar kimin evini yıktık ki! Cezayı öder geçersiniz,” dediğini de biliyoruz. Kimse bana masal anlatmasın...

Kaçak yapılaşma, yalnızca bireysel bir sorun değil, sistemin de bir açığıdır. Hala 6 Şubat 2023’te yaşadığımız büyük depremin yaralarını saramamışken, bu tür yapılaşmalara göz yumulması, gelecekte daha büyük felaketlere davetiye çıkarmaktır. O korkunç günde 53 bin 537 vatandaşımızı kaybettik, 107 bin 213 kişi yaralandı. Bu yaralıların birçoğu hayatlarını ciddi zorluklarla sürdürmeye çalışıyor. Deprem, kaçak yapılaşmanın sonuçlarını hepimize acı bir şekilde hatırlattı. Ancak hala bu tür yapılara göz yumuluyorsa, bu durum yalnızca bireylerin değil, sistemin de ciddi bir sorunu olduğunu gösterir...

Şimdi şu soruyu sormadan edemiyorum: Bu kadar büyük bir acının ardından, hala kaçak yapılara müsamaha gösterilmesi hangi vicdana sığar? Sistem, bireylerin çıkarlarına mı hizmet ediyor, yoksa toplumun güvenliğine mi? Bu soruların cevabını bulmak, yalnızca benim değil, hepimizin görevi. Bu mücadeleye devam edeceğim ve bu konunun peşini bırakmayacağım. Çünkü biliyorum ki, bu mesele yalnızca Muğla’nın değil, tüm Türkiye’nin geleceğini ilgilendiriyor...

Kaçak yapılaşma yalnızca bir şehircilik sorunu değil, aynı zamanda vicdanların, sistemin ve toplumun sınavıdır. Bu sınavdan hep birlikte geçmek istiyorsak, gerçeklerle yüzleşmeli ve çözüm yollarını el birliğiyle bulmalıyız...

Sevgilerimle

Gazeteci Ali ERTURAN

gazetecialierturan@gmail.com




ETİKET :  muğla kaçak yapılar muğla haberleri muğla haber ajansı muğla çevre şehircilik il müdürlüğü

Tümü