Muğlada kaçak yapılaşma çığ gibi büyüyor...

Türkiye’de kaçak yapılaşma, yalnızca estetik bir sorun değil; aynı zamanda can ve mal güvenliğini tehdit eden ciddi bir hukuki ve vicdani mesele. Ne yazık ki, 6 Şubat 2023 depreminde yaşanan kayıplar bu gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi. 53 bin 537 vatandaşımızı yitirdik, 107 bin 213 kişi yaralandı. Ancak bu acı tabloya rağmen, Muğla’da kaçak yapılaşma konusunda somut adımlar atıldığını söylemek mümkün değil...

Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi, Muğla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Sayın Ömer Bolat ile yaptığım görüşmede, kaçak yapıların akıbetine dair tatmin edici bilgiye ulaşamadım. Müdür Bey, belediyelere kaçak yapıların yıkımıyla ilgili yazılar yazıldığını ve toplantılar yapıldığını ifade etti. Ancak bu yazılar ve toplantılar ne derece etkili oldu? Sahada bir sonuç göremiyoruz. Kaçak yapılar hâlâ yerinde duruyor, hatta sayıları giderek artıyor...

Sayın Ömer Bolat, “Sıfırdan yapılan kaçak yapılar ile sonradan ekleme yapılan yapılar aynı işlem görür” dedi. Bu söylem, büyük bir kafa karışıklığını ortaya koyuyor. Balkon ekleyen ile ruhsatsız bina diken aynı kefeye mi konuyor? Kaçak yapıların detaylı bir sınıflandırması ve farklılaştırılmış bir yaptırım süreci olmadan, etkili bir çözüm mümkün görünmüyor. Üstelik Bakanlık seviyesinde de iletişim eksikliği var. İl müdürlüğünün yönlendirdiği basın danışmanıyla dahi iletişim kurmak mümkün olmadı...

Bu tablo sadece Muğla’nın değil, Türkiye’nin kanayan bir yarası. Ancak bu gerçeği kabul etmek, hareketsiz kalmayı mazur göstermez. Aydın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün Didim Mavişehir bölgesinde başlattığı yıkım çalışmalarını örnek almalıyız. 1137 riskli yapı yıkılıyor. Neden? Çünkü bu yapılar, depreme dayanıklı değil. Tebrikler Aydın! Peki ya Muğla? Ne yazık ki belediyelerle il müdürlüğü arasında sadece “karşılıklı bakışmalar” var. Kimse taşın altına elini koymuyor. Kaçak yapılaşma ise bir çığ gibi büyüyor...

Vatandaşların da bu konuda sorumluluğu var. Kaçak yapılarla ilgili herhangi bir yaptırım olmadığını görenler, fırsat bu fırsat diyerek yeni kaçak yapılar inşa ediyor. Ancak unutmamalıyız ki, bu yapılar yalnızca hukuka değil, insan hayatına da ihanet ediyor. Kaçak yapı sahipleri, dolaylı yoldan cinayete ortak oluyor. Bu yapılar, olası bir depremde kaç canı daha toprağa gömecek?..

Peki, ne yapılmalı? Muğla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün yasalara uygun hareket etmekten başka bir seçeneği yoktur. Belediyelerin, halkın baskısına boyun eğmeden, kanunlar çerçevesinde hareket etmesi gerekir. Çavuş-ahbap ilişkilerinin önüne geçilmeli, kurallar herkes için eşit şekilde uygulanmalıdır. Kaçak yapılaşma yalnızca estetik ya da imar düzenini ilgilendiren bir konu değildir; bu, insan hayatını doğrudan etkileyen bir meseledir...

Bu meselede sessiz kalmak, suça ortak olmaktır. Muğla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne ve belediyelere çağrımızdır: Görevlerinizi layıkıyla yerine getirin. Geçmişteki acı kayıplardan ders almak zorundayız. Unutmayalım, kaçak yapıların olduğu her yerde, yıkımın ve ölümün gölgesi üzerimizde dolaşır. Bu gölgeden kurtulmanın tek yolu, kanunların uygulanması ve denetimlerin sıkılaştırılmasıdır...

Muğla’yı korumak hepimizin sorumluluğu. Bu sorumluluk ertelenecek bir lüks değil, bir zorunluluktur... 08.01.2025

Sevgilerimle

Gazeteci Ali ERTURAN

gazetecialierturan@gmail.com